YANLIŞ: Beş duyu organımız vardır –görme, işitme, dokunma , koklama ve tat alma.
DOĞRU: Aslında çok daha fazla sayıda duyumuz bulunur. Kimileri bu sayıyı 21 e kadar çıkartmıştır. Bunlardan en bariz olanları denge, acı ve ısıdır. Ayrıca 4 tane içsel duyumuz vardır: hayal gücü, hafıza, sağduyu ve değerlendirme gücü.
YANLIŞ: Alkollü içecekler vücudu ısıtır.
DOĞRU: Bu tamamen yanlış bir inanıştır. Yine de filmlerde alkol üşümenin çaresi olarak gösterilmeye ve insanlar, boyunlarında likör fıçısıyla gezen St. Bernard köpekleriyle ilgili efsaneye inanmaya devam ediyor. Oysa alkol aldığınızda vücut ısınız düşer, çünkü alkol vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmasını sağlar ve bu da vücutta ısı kaybına neden olur. Alkol aldıktan sonra hissedilen sıcaklık hissi, kanın yüzeye doğru akışının cildi ve ciltteki sinir uçlarını ısıtması ve bunların beyne sıcaklık algısını iletmesi gerçeğiyle açıklanabilir
YANLIŞ: Uçakta cep telefonu kullanmak uçuş emniyetini tehdit eder ve uçağın düşmesine sebep olur.
DOĞRU: Federal Havacılık Kurulu, 25 senedir her türlü elektronik cihazı radyo frekansının 100 katındaki parazit seviyelerinde test etti, fakat hiçbir sorun meydana gelmedi. Kurum, çalışan elektronik cihazlarla uçağın düşmesi arasında bir bağlantının kanıtlanmadığını açıkladı. Bu nedenle havayolu şirketleri bu konudaki politikalarını kendileri belirliyorlar. Uçuş sırasında cep telefonunuzu kullanırsanız uçuş ekibiyle çatışma riskini almış olursunuz ancak uçak düşmez. Bundan dolayı kimi havayolu şirketleri, uçuş sırasında cep telefonu kullanımını serbest bırakmaya başladılar.
YANLIŞ: İnsanlar yaşlandıkça huysuz ve aksi olurlar.
DOĞRU: Yeni yapılan bir çalışmaya göre 30 yaşından sonra kişilik çok fazla değişikliğe uğramıyor. Yani eğer 40’lı yaşlarınızda neşeli ve sosyal bir insansanız, 80 yaşınızda da öyle olacaksınız demektir. Bazı yetişkinlerin yaşadığı kayda değer karakter değişiklikleri ise yaşlanmaya değil, bunama veya felce bağlı olarak ortaya çıkar. 30 yaşından sonra evlenmek isteyenler için bu, dikkate almaya değer bir bilgi olabilir, çünkü böylece müstakbel eşinizin size karşı davranışlarının ilerleyen yaşlarında da değişmeyeceğinden emin olabilirsiniz
YANLIŞ: Suşi, çiğ balıktır.
DOĞRU: Suşi çiğ balık demek değildir ve tüm suşilerin içinde de çiğ balık bulunmaz. Japonların çiğ balık için kullandıkları terim “sashimi”dir. Suşi terimi ise yemeğin içindeki pilavın ekşi bir sosla birlikte hazırlanması yöntemine gönderme yapar. Pilavda kullanılan malzemelerin arasında geleneksel olarak çiğ balık kullanılıyor olabilir, ancak bu pilavda aynı zamanda pişirilmiş deniz ürünleri , balık umurtası, yumurta veya çeşitli sebzeler de bulunur. Yosuna sarılmış suşi ve diğer malzemelerden oluşan yemekler ise suşi değil “makizushi” olarak adlandırılır
YANLIŞ: Cep telefonu kansere neden olur.
DOĞRU: Açılan davalar ve medyada çıkan birtakım haberler, cep telefonunun kansere sebep olduğu -özellikle de beyin kanseri- efsanesini besledi. Tüketiciler daha sonra bu iddiayı yalanlayan haberleri görmemiş olabilirler, çünkü bunlar, cep telefonu tehlikesini vurgulayan haberler gibi baş sayfalardan verilmediler. Bazı çalışmalar, seyrek görülen beyin tümörü oluşumlarıyla cep telefonu kullanımı arasında bir bağlantı olabileceğini gösterdi, fakat beyin kanseriyle ilgili iddiaların geçersizliği, çeşitli çalışmalar sonucu doğrulandı.
YANLIŞ: Newton, altında oturduğu ağaçtan kafasına düşen bir elma sayesinde yerçekimi kanununu geliştirdi.
DOĞRU: İnsanlık tarihine mal olmuş büyük bir buluşun göz kırpar gibi ve tamamıyla tesadüfî bir olay sonucu gerçekleştiği düşüncesi her zaman heyecan vericidir. “Eğer doğru kişi, doğru zamanda, doğru yerde olmasaydı, insanlık çok önemli bir bilgiden mahrum kalacaktı” fikrine inanmak isteriz. Newton’un yerçekimi kanununu, kafasına düşen bir elma sayesinde bulduğuyla ilgili hikâyeyi de bu yüzden severiz. Ancak işin gerçeği şöyle:
Newton’la bir elma arasında kurulan ilk ilişki, bilim adamının ölümünden 60 yıl sonrasına dayanıyor: “Bir bahçede gezinirken, elmayı ağaçtan düşüren yerçekimi kuvvetinin yerden belli bir uzaklıkla sınırlı olmadığı, bu kuvvetin çok daha büyük olduğu düşüncesi aklına geldi.” (John Conduitt)
YANLIŞ: Margarin, plastikten yalnızca 1 molekül farklıdır.
DOĞRU: Pek çok Amerikalının bu efsaneye inanmasına rağmen her sene, yedikleri tereyağının dört katı kadar margarin tüketmesi oldukça şaşırtıcı… Her ne kadar margarin hakkında duyduğumuz çoğu negatif iddia doğru olsa da, bu efsane doğru değil. Margarin, bitkisel yağın ısıtılarak hidrojenle sertleştirilmesiyle elde edilir. Bir başka deyişle, oda sıcaklığında katı kalacak noktaya kadar doyurulur. Bundan sonra, yağa benzeyen beyaz bir görüntü vermek için başka malzemelerle karıştırılır. Sarı gıda boyası da eklenerek işlem tamamlanır. Hiçbir maddeden alınan bir molekül, margarine eklendiğinde onu plastiğe dönüştüremez.
YANLIŞ: Kahve, sarhoş bir insanı ayıltır.
DOĞRU: Yanlış! Alkol, vücut tarafından sabit bir oranda (bir birim olan 8 gr.’ı yaklaşık bir saatte) metabolize edilir ve bunu hızlandırmanın hiçbir yolu yoktur. Bir büyük boy birada (yarım litre) iki birim alkol vardır. Dolayısıyla iki büyük bira içerseniz, kanınızdaki alkol seviyesinin sıfırlanması dört saat alacaktır. Kahve yalnızca sizin daha uyanık bir sarhoş olmanızı sağlar. En iyisi alkolün etkilerinin kendiliğinden geçmesini beklemektir.
YANLIŞ: Alexander Graham Bell telefonu icat etti.
DOĞRU: Hepimiz Graham Bell’in telefonu icat ettiği ve ilk olarak sekreteri Watson’ı aradığıyla ilgili hikâyeyi duymuşuzdur. Fakat aslında çalışan ilk telefon bundan 15 yıl önce, Alman bir mucit olan Philipp Reis tarafından icat edilmişti. “Reis Telephon” ismini verdiği bu cihazı, ilk olarak 1861’de sunmuştu. Reis Telephon, müzik notalarını oldukça net olarak, ancak insan sesini zayıf bir şekilde iletebiliyordu. İnsan sesinin tel üzerinden ilk iletiminin Reis tarafından üretilen cihazla gerçekleştirildiği su götürmez bir gerçek. Ancak buna rağmen bütün övgüyü Bell alıyor
YANLIŞ: Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülen tek insan yapısıdır.
DOĞRU: Bu iddia pek çok açıdan yanlıştır. Öncelikle, dünyaya, Çin Seddi’ni görebilecek kadar yakın bir noktada bulunuyorsanız, karayolu ağlarını ve insan yapımı daha birçok objeyi görebiliyorsunuz demektir. Bir başka deyişle yalnızca Çin Seddi’nin göründüğü belli bir uzaklık yoktur. Dünyadan birkaç bin kilometre yüksekte ise insanoğlu tarafından yapılmış hiçbir şeyi görme olanağı yoktur.
Alıntıdır (: